Ezhel, (Baş-)Kent Hayatı Üzerine

“Tüm şehir bir pavyon ve bizim paramız yok
Şükür ki karnımız tok, şansımız çok olur elimiz floş
Sadece dirsekten aşağımız bronz
Kışımız soğuk olur, kırımız boz
Kızımız hoş olur, hızlıdır çok
Denizi var ama kıyısı yok
Kuyumu kaz, ister ki kuyruğuma bas
Kuyunuz kafama kuru, a basınız tuzunuz kuru da kurunuz yaş
Suçluluk duygunuz suratta yansır, bırakın yansın
Kıralım kafa
Ben de sözde kralım la, kralım lafta
İnceyi anla, inceyi İncesu’dan ayıran sistemi sikim
Hep size, hep size lan, biz de isteriz bir şey
Gençlerim işsiz de patronlar sizken sikeyim işi
Kendi patronum benim, takım elbisemse kapşonum, berem
Metropollerinde hapsolur gelen
Ghettolar evinse hep sonun beter
Ketum ol bebem
Duyarlar, işine sokarlar çomak
Çok ahkam keserler çıkarlar korkak
Hiç emek vermeden çıkarlar ortak
Sen zannediyorken sigara ortak
Sonunda seni de tokatlar sokak
Konular sorunlar bok atmak kolay
Kokarken sokaklar düşersin boka
İs, pas, kir, kömürde yaşarsın boşa”

Ezhel, Şehrimin Tadı, Müptezhel, 2017