An ve Deneyime Dair Videolar

Bunlar aslında sadece “ara ara izlediğim” videolar. Onları toplayarak genel bir isim vermekte zorlanıyorum, bir başlık yazmayı deneyince böyle bir başlık çıktı. Geneli eş dostun “izle seversin” diye ilettiği şeyler. Böyle de bir dostça bağları var herhalde. Günümüz sosyal paylaşım ağlarında hiçbir video, film, görüntü, çekim vs. kişinin özel alanında sıkışmıyor, hemencecik paylaşılıyor elbet ama bazı imajlar herkesle değil, belli ağlarla paylaşılıyor. Sokakta birden röveşata atmaya çalışan adam herkesle paylaşılabilecek bir deneyimi çalıyor kişiden (röveşatacıdan) elbette, fakat bazı diğer imajlar, küçük ve görece kapalı özel ilgi ağlarına bir yerlerden sızıyor, belli bir çevrede paylaşılıyor -bu “ortaya paylaşmaya” göre daha incelikli mi ki?-.

Aslında bu videoları neden sevdiğimi, sürekli beni çağırdıklarını düşünüyorum ara ara. Belli ortaklıklar keşfediyorum aralarında ama yine de tam emin olamıyorum. Bir araya derleyip baktığımda belki o ortak olanı, sapanı bulmaya yaklaşabilirim.

Paolo Nutini – Iron Sky [Daniel Wolfe]

The Blaze – Territory

IAMX – After Every Party I Die [Gökhan Toka]

Keny Arkana – Fille Du Vent

Flying Lotus – Until The Quiet Comes [Kahlil Joseph]

Kutiman – Inner Galactic Lovers

Synesthesia [Terri Timley]

Reykjavíkurdætur – Hæpið [KEXP]

DJ Mehdi – Signatune

Kardeş Türküler & Tahribad-ı İsyan

Bonobo – Cirrus [Cyriak]

Gürbüz, Sıkıntı ve Gezinti Üzerine

“Vakit geçirmek çok zor değil. Bazen bir taş midemi ayrı, başımı ayrı, tüm varlığımı ayrı eziyor olur, o taşı daha uzaktan bana doğru yuvarlanışından, daha gün içinde bana doğru yol alışından tanırım, kuvvetini bilirim. Ama yerimi değiştirsem de, bir yerlere kaçsam da beni bulacağını bilirim. Son yirmi-yirmi beş senedir onu görünce kaçmıyorum da sadece kasılıyorum. Bana yapacaklarını bilip sadece kasılıyorum. Bir de köpeğim vardır. Siyah bir köpek, cinsi minsi yok, sinirli, saldırgan bir sokak köpeği. Çocukluğumdan beri ne zaman sıkılsam, dehşete ya da üzüntüye düşsem bu köpek, bu aynı köpek, bu uzun ömürlü, siyah, hep cevval, hep hırslı, hep aynı öfkeyi yorulup bıkmaksızın taşıyan köpek rüyamda beni sabahlara kadar kovalar. Sonunda da kilidi açılmayan eski bir evin kapısında yakalar. Ben kapıyı müthiş bir telaş ve korku içinde, elimde şangırdayan anahtarlar, zangır zangır titreyen ellerimle açmaya çalışırken onun kesik kesik, iştahlı soluğu yaklaşır, ensemden o buz gibi ter boşalır, sırtımdan aşağı hızla kovayla dökülürcesine inişi ile beraber sağ ayağımın arkasına köpeğin dişleri geçer. Köpek önce bir iki dişini yerleştirirken en uygun yeri de bırakmadan arar ve hep topuğumun üstündeki o yeri dişine uygun bulup oraya bütün dişlerini var kuvvetiyle geçirir. Böyle uyanırım, sırtımda bir kova soğuk ter, köpeğin soluğu kulağımda, ayağımda birkaç gün sürecek, hatta beni topallatacak müthiş bir ısırılma ağrısıyla yatakta doğrulurum. Kendime baksam merhamet ve acıma duygusu beni o kadar kendi gözümde küçük düşürür ki bir daha bunu gören, bilen olarak nasıl neyle havalanırım bilemem. Kendimi görmezden gelirim. Kendimi gözümden kaçırırım. Ve birkaç gün soluk soluğa koşmanın, ısırığın verdiği ağrının topallığını sürüyerek pek zavallı gezerim. Yüzümde hiç bu kadar tahsilli, yabancı diller bilen, Avrupa, Amerika görmüş, her zencefilli içeceği içmiş, malt viskileri meleklerin payından sonra ilk yudumlamış bir adamda görülmeyecek bir melal, pantolonum üzerime yakışmayacarak, gömleklerimi doğru seçmeyerek eski semtlerde, camilerde, mütevazı esnaf lokantalarında, köhne pida salonlarında şifa ararım. Şifa her zaman ama her zaman bir mahzunluğun, eksikliğin yoksulluğun içindedir elbet. Kahve tonlarında kumaş pantolonuma hiç uymayan mavi ekoseli gömleğimle yürüye yürüye Saraçhane’ye geldiğimde beni daha az şeylerle yaşanan bir dünyanın ısısı sarar. Yürüdükçe yürüdükçe pantolonum ve gömleğimi daha az rahatsız edici bulmaya, çevreye gösterilen uyuma ve yadırganmamaya duyduğum güvenle kendimle arama bir ufak af girer. Belli etmeyen ama yüzündeki kas gevşekliğinden sonunun barışıklık olduğu müjdesi alınan bir anneyi görmüş gibi olurum. Bunu bir kere gördükten sonra artık fazla telaşa, korkuya mahal kalmaz, hatta ağırdan almaya başlarım. Evet, Saraçhane’nin yüzünde, pidenin elde bıraktığı unda, kocaman çay bardaklarında, esnaf lokantasında pilavın yanına boylu boyunca manasızca yatmış sivribiberin teslimiyetinde, yoğurt kâselerinde, tavuğun pörsümüş derisinde, ödenen hesabın insafında, başka ekose gömlekli bir efendinin uğurlayışında bir insaf ve merhamet bulurum. Çocukların avlusunda koşuştuğu, duvarında yeni doğum yapmış kedinin ince, meraklı suratında, kısa albenisiz tüylerinde, önüne atılmış sevemeyeceği yiyeceğe bakışında ve onu kabule çalışmasında bir insaf ve merhamet bulurum. Avluda ahşap sırada otururken konuşulan adamın durgun yüzünde, başkasına söylenemeyecek bir itirafınızı oracıkta duyduğunda dile getirdiği beşerliğin aczini diliyle sarf edişinde şifa bulurum. Bütün kalbi sıvayan mayide yabancı dillerde olmayan bir renk ve yirmi sene mağarada bekletilmekle övünmeyen, çıktığı koyunu hâlâ otlayan Caminin içinde, kandillerin damlasında, sessiz bir sütun arkasında, mahfilin iki yanında duran uzun boylu comtois saatlerin tıkırtısında ve renkli kadranlarında, akrep yelkovanın yer yer soluklaşmış menevişinde, ağırlıkların sarsılarak aşağı iniş sesinde, çekicin çalmaya hazırlanırkenki boşluğu duyup geri çekilişinde, genç, solgun yüzlü, öne arkaya sallanarak okuyan delikanlının büktüğü dizlerini hafifçe yer değiştirişinde, vücudunun rahatsızlık duymasından duyduğu rahatsızlık, yutkunmak için hep son anı bekleyişinde hastalığa sebep olanların bilmedikleri bir şifa bulurum. Bütün bu bulduklarım birkaç zaman içinde bana da tesir eder ve bunlardan sızan bir katre beni günler sonra tekrar iyi eder. Evimde şöyle bir durduğumda bütün gördüğüm, duyduğum, hissettiğim şeylerle camdan bakışımdaki hal bana tesir eder. Çok ama çok ağır bir şey beni ezerek iyi eder.”

Şule Gürbüz, Zamanın Farkında, İletişim Yayınları, 2015 [2011], 5. basım, s. 175-7.

Handke, Katlanılamazlık ve Deneyim Üzerine

“Kasabaya dönünce bir kafeye oturdu Bloch ve kâğıt oynayanları seyretmeye başladı. Arkasına oturduğu oyuncuyla arasında tartışma çıktı. Öbür oyuncular Bloch’tan çekip gitmesini istedi. Bloch arka odaya geçti. Diya gösterili bir konferans veriliyordu. Bir süre baktı. Güneydoğu Asya’daki misyoner hastaneleri üzerine bir konferanstı bu. Yüksek sesle lafa karışan Bloch, izleyicilerle atışmaya başladı gene. Arkasını dönüp çıktı.

Dönüp gene salona girmeyi düşündü; ama girerse söyleyebileceği hiçbir şey gelmiyordu aklına. İkinci kafeye gitti. Orada vantilatörün kapatılmasını istedi. “Ayrıca ışık da çok ölgün” dedi. Garson kız yanına oturmuştu, bir süre sonra konu kızın omzuna dolayacakmış gibi yaptı; kız Bloch’un niyetinin gerçek olmadığını anlayıp, daha kendisi niyetinin gerçek olmadığını belli etmeye fırsat bulmadan, geriye yaslandı. Bloch kolunu gerçekten kızın omzuna dolayarak hatasını düzeltmek istedi ama beriki kalkmıştı bile. Bloch da kalkmaya davranınca kız uzaklaştı. Şimdi Bloch’un, kızın arkasından gitmek ister gibi yapması gerekirdi. Ama bu kadarı fazlaydı artık; oradan ayrıldı.

Oteldeki odasında şafaktan az önce uyandı. Durup dururken çevresindeki her şey bir çırpıda katlanılmaz oluvermişti. Düşündü: Belli bir anda, şimdi, şafaktan az önce her şeyin bir çırpıda katlanılmaz olması mıydı uyanmasının asıl sebebi? Üzerinde yattığı şilte içine çökmüştü, dolaplar, şifonyer çok uzağındaki duvarların berisinde duruyordu, üzerindeki tavan katlanılmaz bir yükseklikteydi. Loş oda, dışarıda koridor ve hepsinden önce dışarısı, sokak o kadar sessizdi ki dayanılır gibi değildi. Şiddetli bir bulantı kapladı içini. Hemen lavaboya kustu. Bir süre sürdü kusması, rahatlama getirmeden. Gene yatağına uzandı. Başı dönmüş değildi, tersine, her şeyi katlanılmaz bir denge içinde görüyordu. Pencereden eğilip caddenin ucuna kadar bakması işe yaramadı. Bir branda bezi sakin sakin duruyordu park edilmiş arabanın üstünde. İçeride, odanın duvarındaki iki su borusunu gördü, paralel gidiyorlardı, yukarıda duvarla, aşağıda döşemeyle kesiliyorlardı. Gördüğü her şey en katlanılmaz biçimde kesilmiş ve sınırlanmıştı. Kusmak için ferahlatmamış, tersine daha da sıkıştırmıştı. Sanki bir levye kendisini gördüğü her şeyden kanırta kanırta ayırıyordu, daha doğrusu, çevresindeki nesneler kendisinde ayrılmış, havaya kaldırılmış gibiydi. Dolap, lavabo, seyahat çantası, kapı: Ancak şimdi farkında varıyordu; çılgınca bir zora uğramışçasına, gördüğü her nesneye uyan kelimeyi aklından geçirmeden edemiyordu. Her nesnenin görüntüsünü hemen nesnenin adı izliyordu. Sandalye, elbise askısı, anahtar. Ortalığa erkenden böyle bir sessizliğin çökmesi, gürültüler dikkatini artık dağıtmasın diyeydi; her yer bir yandan böyle, çevresindeki nesneleri görebileceği kadar aydınlık, öte yandan böyle, hiçbir gürültünün dikkatini dağıtamayacağı kadar sessiz olduğundan nesneleri sanki kendi reklamlarıymış gibi görüyordu. Gerçekten, bulantısı kimi zaman, uyuyana kadar tekrarlamadan ya da mırıldanmadan edemediği belli reklam spotlarından, moda melodilerden ya da milli marşlardan duyduğu iğrentiye benzer bir iğrentiydi. Hıçkırık tutmuş gibi nefesini tuttu. Sonra nefes alınca aynı şey gene başladı. Yeniden tuttu nefesini. Bir süre sonra işe yaradı bu, uykuya daldı.”

Peter Handke, Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi, çev. Tevfik Duran, Ayrıntı Yayınları, 2016 [1970], 4. basım, s. 50-2.

Gürbüz, Durgunluk ve Keder Üzerine

“Babam gençliğinde ve öğrencilik yıllarında, kendi tabiri ile “Hayat onun içine damlarken”, bu damlayışta yine kendi tabiri ile “paslı bir tat” bulmuş. Bütün bunları nasıl bulmuş bilemiyorum. Babamın yaşına ben de geldim, gezdiği ülkeleri ben de gezdim ama onun gördüğünü ve baktığını ve o hep sözünü ettiği pas izini göremedim. Ve babamın bana bazen dediği uzay gemisi görmüş de kimseyi inandıramamış bir meczup gibi kendi gördüğü ile kendi sırlanmış hali bana muammalı bir tuhaflıktan öte gelemedi. Aramızdaki dağ da sanırım buydu. Rüzgâra, ota ve yağmura müthiş bir kederle bakardı, güneşe ve alacakaranlığa yine kederle bakardı, kar yağdığında ayrı bir keder, bahar geldiğinde canı yanmış gibi ayrı bir keder duyardı. Bütün bunlar vardı da o mu duyardı, öyle mi hissederdi bilemiyorum. Bir keresinde Çemberlitaş Sineması’nın bulunduğu pasajda bir muhallebicide otururken babam, canlı cansız, aslında hepsi canlı, her şeyin havada yüzdüğünü ve o sahiplenir sahiplenmez, onları tanır tanımaz bu tanıdıklarının hemen üzerine konduğunu ve artık onun olduğunu anlatmıştı. Demesine göre kâinatta her şey kendini tanıyanı ve kabule hazır olanı arıyordu. O bunları tanıyor, tanınanlar da bir aile ferdi gibi ona konup onun oluyorlardı. Tanıyan ve kabul eden, buyur eden az olduğu için bir tanıyan görünce en uzak yerdeki bile gelip artık yerleşiyordu. “Zor duygular uzaktan sevilir, hürmet edilir ama kabul görmez, yaklaştırılamaz,” derdi babam. Zor duygularla yaşamak anlaşılan hafif ve uçucuların da varsa taşınmasına, göçüne, değilse hiç gelmemesine sebep oluyordu. Babamın tüm bakışı onları tanımaya, ayırmaya ve keşfe yönelikti. Acı çektiği halde diğer acı çekenleri ayırıyor ve kendine alıyordu, artık onlarla beraber yaşıyordu.

Yetişme çağında anlaşılan rahat bir ortamda ve haldeymiş. Didinme ve yaşama gailesi üstüne yapışık olmadığından o da gözlerini etrafa çevirmiş. Çeviriş de o çeviriş olmuş ve bakışın içine hapsolmuş. Kadıköy’de ve Moda’da bakacak fazla bir şey göremememiş, yolu Üsküdar’a varınca o zamanki harap Fethi Paşa Korusu, Vaniköy sırtları, Beylerbeyi bostanları, Beykoz… derken Üsküdar’ın içleri onu kendine çekmiş. Günlerini buralarda dolaşarak geçirmiş. Giderek cami avluları, medrese eskileri, kubbeler, yazılar, mezarlıklar ve mezar taşları… Uzun vaktini buralarda ve bunları seyrederek geçirmeye başlamış. Tam emin olmamakla birlikte bir vakit hafızlığa çalıştığını, bir vakit kudüm vurmaya devam ettiğini, uzun yaz ve sonbahar gecelerini hep camilerde, daha da ziyade çevre ve avlularında sabahlayarak geçirdiğini biliyorum. Eşi dostu tuhaftır, vardı. Arayanı soranı, ona derin bir bağla bağlı olanlar vardı. Bunlar ne vakit ya da ne şekil oluşmuş, o da malumum değil. Babamın başkalarına hitabında ve olayları karşılayışında vakarlı ve yüksek bir tavrı hep vardı. Bunun mihengi belki de hiç kendinde taraf olmayışıydı. Vicdanını rahatlatmanın tek yolunu her türlü haklılık paylarından feragatte bulmuştu. Başka türlü müsterih olunmaz diyordu. Alacaklı olmak, onu sanırım vakarlı ve kendince güçlü diyemeyeceğim ama dünyanın bu kıstırmasında kapanlara basa basa yürüyebilen birisi yapıyordu. Ama en büyük dert bu kapanlardan birisine olsun tutulmamak değil miydi? Sonraları çok düşündüm, hiçbir şeye bağlı ve rağbette olmamak onu başka her şeyle rabıtalı mı yaptı diye. Ama aslında şunu söylemekle yanlışa düşsem de bu yanlış bir doğruya açılır ki o da söylenecek her şeyin izlenimci bir tavırla söylenebileceğidir. Babam hiçbir şeyi sevk-i tabiisi dışında yapmadı. Otların kederi için de birisi lazımdı, ağlamak için de, sadece bakmak için de birisi lazımdı, sadece duracak birisi de, bu da galiba benim babamdı.”

Şule Gürbüz, Coşkuyla Ölmek, İletişim Yayınları, 2015 [2012], 4. baskı, s. 98-100.

Gilles Deleuze – Kaynakça

  1. Birincil Kaynaklar (Kitap)
    1. Empirisme et subjectivité (1953) [Ampirizm ve Öznellik]
    2. Nietzsche et la philosophie (1962) [Nietzsche ve Felsefe]
    3. La philosophie critique de Kant (1963) [Kant Üzerine Dört Ders || Kant’ın Eleştirel/Eleştiri Felsefesi]
    4. Proust et les signes (1964, 2. 1976) [Proust ve Göstergeler]
    5. Le Bergsonisme (1966) [Bergsonculuk]
    6. Présentation de Sacher-Masoch (1967) [Sacher-Masoch’un Takdimi]
    7. Différence et répétition (1968) [Fark ve Tekrar]
    8. Spinoza et le problème de l’expression (1968) [Spinoza ve İfade Problemi]
    9. Expressionism in Philosophy: Spinoza (1990)
    10. Logique du sens (1969) [Anlamın Mantığı]
    11. Spinoza – Philosophie pratique (1970, 2. 1981) [Spinoza. Pratik Felsefe]
    12. {Félix Guattari} Capitalisme et schizophrénie. L’anti-Œdipe, 1972 [Anti Ödipus : Kapitalizm ve Şizofreni 1]
    13. {Michel Foucault} Intellectuals and Power: A Discussion Between Gilles Deleuze and Michel Foucault [Entelektüelin Siyasi İşlevi içinde]
    14. {Félix Guattari} Kafka: Pour une Littérature Mineure (1975) [Kafka – Minör Bir Edebiyat İçin]
    15. {Claire Parnet} Dialogues, 1977 & 1996 [Diyaloglar]
    16. {Carmelo Bene} Superpositions (1979) in Superpositions
    17. {Félix Guattari} Mille plateaux, 1980 [Bin Yayla]
    18. Francis Bacon – Logique de la sensation (1981)
    19. Cinéma I: L’image-mouvement (1983) [Sinema I – Hareket-İmge]
    20. Cinéma II: L’image-temps (1985)
    21. Foucault (1986) [Foucault]
    22. Le pli – Leibniz et le baroque (1988) [Leibniz Üzerine Beş Ders || Kıvrım / Leibniz ve Barok]
    23. Périclès et Verdi: La philosophie de Francois Châtelet (1988) [Perikles ve Verdi: François Chatelet’nin Felsefesi]
    24. Pourparlers (1990) [Müzakereler]
    25. {Félix Guattari} Qu’est-ce que la philosophie? (1991) [Felsefe Nedir?]
    26. Critique et clinique (1993) [Kritik ve Klinik]
    27. Pure Immanence (2001)
    28. L’île déserte et autres textes (2002) [Issız Ada ve Diğer Metinler]
    29. Deux régimes de fous et autres textes (2004) [İki Delilik Rejimi: Metinler ve Söyleşiler 1975-1995]
  2. İkincil Kaynaklar (Kitap)
    1. Ronald Bogue, Deleuze and Guattari, [Deleuze ve Guattari]1989
    2. Michael Hardt, Gilles Deleuze: an Apprenticeship in Philosophy, 1993 [Gilles Deleuze: Felsefede Bir Çıraklık]
    3. Steven Shaviro, The Cinematic Body, 1993
    4. Philip Goodchild, Deleuze and Guattari: An Introduction to the Politics of Desire, 1996 [Deleuze & Guattari: Arzu Politikasına Giriş]
    5. Paul Patton (ed.), Deleuze: A Critical Reader, 1996
    6. Alain Badiou, Deleuze: la clameur de l’être, 1997
    7. David Rodowick, Gilles Deleuze′s Time Machine, 1997
    8. Charles J. Stivale, The two-fold thought of Deleuze and Guattari, 1998
    9. John Marks, Gilles Deleuze: Vitalism and Multiplicity, 1998
    10. Keith Ansell-Pearson, Germinal Life: The Difference and Repetition of Deleuze, 1999
    11. Gregory Flaxman (ed.), The Brain Is the Screen: Deleuze and the Philosophy of Cinema, 2000
    12. Paul R. Patton, Deleuze and the political, 2000
    13. John Rajchman, The Deleuze Connections, [Deleuze Bağlantıları], 2000
    14. Patricia Pisters & Catherine M. Lord, Micropolitics of Media Culture: Reading the Rhizomes of Deleuze and Guattari, 2001
    15. Claire Colebrook, Gilles Deleuze, [Gilles Deleuze] 2002
    16. Claire Colebrook, Understanding Deleuze, 2002
    17. Jean-Jacques Lecercle, Deleuze and Language, 2002
    18. James Williams, Gilles Deleuze’s Difference and Repetition: A Critical Introduction and Guide, 2003
    19. Nicholas Thoburn, Deleuze, Marx and Politics, [Deleuze Marx ve Politika], 2003
    20. Ronald Bogue, Deleuze on Cinema, 2003
    21. Ronald Bogue, Deleuze on Literature, 2003
    22. Jean Khalfa (ed.), Introduction to the Philosophy of Gilles Deleuze, 2003
    23. Slavoj Zizek, Organs without Bodies: Deleuze and Consequences, 2004
    24. Todd May, Gilles Deleuze: An Introduction, 2005 [Deleuze: Bir Birey Nasıl Yaşayabilir]
    25. Charles J. Stivale, Gilles Deleuze: Key Concepts, 2005
    26. Claire Colebrook, Deleuze: A Guide for the Perplexed, 2006
    27. Constantin V. Boundas, Deleuze and Philosophy, 2006
    28. Peter Hallward, Out of This World: Deleuze and the Philosophy of Creation, 2006
    29. Ronald Bogue, Deleuze’s Way: Essays in Transverse Ethics and Aesthetics, 2007
    30. Anna Powell, Deleuze, Altered States and Film, 2007
    31. Spencer Shaw, Film Consciousness: From Phenomenology to Deleuze, 2008
    32. Ian Buchanan, Deleuze and Guattari’s ‘Anti-Oedipus’: A Reader’s Guide, 2008 [Deleuze ve Guattari’nin Anti-Ödipus’u: Okuyucu Rehberi]
    33. Ian Buchanan & Patricia MacCormack (ed.), Deleuze and the Schizoanalysis of Cinema, 2008
    34. Damian Sutton, Deleuze, [Deleuze], 2008
    35. Elena del Río, Deleuze and the Cinemas of Performance: Powers of Affection, 2008
    36. Constantin V. Boundas (ed.), Gilles Deleuze: The Intensive Reduction, 2009
    37. Eugene W. Holland, Daniel W. Smith & Charles J. Stivale (ed.), Gilles Deleuze: Image and Text, 2009
    38. François Dosse, Gilles Deleuze and Félix Guattari: Intersecting Lives, 2010
    39. Felicity Colman, Deleuze and Cinema: The Film Concepts, 2010
    40. Manuel DeLanda, Deleuze: History and Science, 2010
    41. Claire Colebrook, Deleuze and the Meaning of Life, 2010
    42. Philip Roberts & Richard Rushton, Schizoanalysis and Visual Culture, 2011
    43. Claire Colebrook, Blake, Deleuzian Aesthetics, and the Digital, 2012
    44. Daniel W. Smith, Essays on Deleuze, 2012
    45. Joe Hughes, Philosophy After Deleuze, [Deleuze’den Sonra Felsefe], 2012
    46. Gregg Lambert, In Search of a New Image of Thought: Gilles Deleuze and Philosophical Expressionism, 2012
    47. Nathan Widder, Political Theory After Deleuze, [Deleuze’den Sonra Siyaset Teorisi], 2012
    48. Anne Sauvagnargues, Deleuze and Art, 2013
    49. Andrew Culp, Dark Deleuze, 2016
    50. David Savat & Tauel Harper, Media After Deleuze, 2016
    51. Cogito, Sayı 82: Deleuze, Ortadan Başlamak, 2016
    52. Réda Bensmaïa, Gilles Deleuze, Postcolonial Theory, and the Philosophy of Limit, 2017
    53. Samantha Bankston, Deleuze and Becoming, 2017
    54. Henry Somers-Hall, Jeffrey A. Bell, James Williams (ed.), A Thousand Plateaus and Philosophy, 2018
    55. Ridvan Askin, Narrative and Becoming, 2018
    56. Allan James Thomas, Deleuze, Cinema and the Thought of the World, 2018
    57. Cheri Lynne Carr, Deleuze’s Kantian Ethos, 2018
    58. Barry Nevin, Cracking Gilles Deleuze’s Crystal, 2018
    59. Corry Shores, The Logic of Gilles Deleuze: Basic Principles. 2020
    60. Hanjo Berressem, Gilles Deleuze’s Luminous Philosophy, 2020
    61. Rahime Çokay Nebioğlu, Deleuze and the Schizoanalysis of Dystopia, 2020
    62. Jason Cullen, Deleuze and Ethology: A Philosophy of Entangled Life, 2020
    63. Joseph Weiss, The Dialectics of Music: Adorno, Benjamin, and Deleuze, 2021
    64. D. J. S. Cross, Deleuze and the Problem of Affect, 2021
    65. Tim Flanagan, Baroque Naturalism in Benjamin and Deleuze: The Art of Least Distances, 2021
    66. Ian Buchanan, The Incomplete Project of Schizoanalysis: Collected Essays on Deleuze and Guattari, 2021
    67. Eugene B. Young, Cinematic Art and Reversals of Power: Deleuze Via Blanchot, 2022
    68. Jan Rehmann, Deconstructing Postmodernist Nietzscheanism: Deleuze and Foucault, 2022
    69. Christine Daigle & Terrance H. McDonald (ed.), From Deleuze and Guattari to Posthumanism: Philosophies of Immanence, 2022
  3. İkincil Kaynaklar (Makale)
  4. İkincil Kaynaklar (Video & Audio)
    1. Gilles Deleuze on Cinema: What is the Creative Act 1987
      https://www.youtube.com/watch?v=a_hifamdISs
    2. International Deleuze Studies in Asia 2016 keynote1 / Ian Buchanan
      https://www.youtube.com/watch?v=FlIpS3PPObY
    3. Todd May – about Gilles Deluze
      https://www.youtube.com/watch?v=1b3dupCOITw
    4. Zeynep Direk İle Felsefe Vakti
      https://www.youtube.com/watch?v=6ZlwVQcr88A
    5. Ulus Baker – ‘Deleuze ve diğerleri’
      https://www.youtube.com/watch?v=hmv5AOBnuGw
    6. Philip Goodchild – Gilles Deleuze
      https://www.youtube.com/watch?v=UTX88E9RizU
    7. Ali Akay – Deleuze ve Psikanaliz
      https://www.youtube.com/watch?v=arCjhkUtK-s
    8. Ian Buchanan –  Deleuze’s Inspirations: Artaud, Lawrence and Freud
      https://www.youtube.com/watch?v=o1HigzUtkoI
    9. Patricia MacCormack – Deleuze and the Demonological Text
      https://www.youtube.com/watch?v=5eDIaDV3gmc
    10. Partially Examined Life podcast – Deleuze – What Is Philosophy?
      http://partiallyexaminedlife.com/2013/05/14/ep76-deleuze/
    11. Slavoj Zizek – Deleuze And The Virtual In Reality
      https://www.youtube.com/watch?v=Tu6qUo12OxE
    12. Dave Harris – Deleuze for the Desperate #1 Introduction
      https://www.youtube.com/watch?v=GS35vUMhww4
    13. Jacques Derrida – Gilles Deleuze: On Forgiveness
      https://www.youtube.com/watch?v=I_r-gr3ccik
    14. Dave Harris – Deleuze for the Desperate
      https://www.youtube.com/watch?v=GS35vUMhww4
    15. Hakan Yücefer – Deleuze Düşüncesine Bir Giriş
      https://www.youtube.com/watch?v=w3JfprEq2hE
    16. Sercan Çalcı – Biyopolitika ve Gilles Deleuze
      https://www.youtube.com/watch?v=ZuBMSYSiHXI
    17. Manuel Delanda, “Deleuze and the Use of the Genetic Algorithm in Architecture”
      https://www.youtube.com/watch?v=50-d_J0hKz0
  5. İkincil Kaynaklar (Web)
    1. Stanford Encyclopedia of Philosophy
      https://plato.stanford.edu/entries/deleuze/
    2. Dave Harris and Colleagues – Notes
      http://www.arasite.org/deleuzep.html
    3. Generation Online – Quotes & Resources
      http://www.generation-online.org/p/pdeleuzeguattari.htm
    4. Deleuze Cinema
      http://deleuzecinema.com/
    5. Internet Encyclopedia of Philosophy: A Peer Reviewed Academic Resource
      http://www.iep.utm.edu/deleuze/
    6. Mythos and Logos
      http://www.mythosandlogos.com/Deleuze.html