Valéry, Kötü Düşünceler ve Başkaları

Bizim düşüncemize kendi düşüncemiz olduğu için inanmamayı öğrenmeliyiz. Tersine, kendi düşüncemiz olduğu için onu dizginlemek ve büyük kuşku ile karşılamak gerekir.

Bizim” – pek açık anlamlı bir şey mi bu?

Bizim dediğimiz şey, bize zor aydınlanan ve zor tutulan bir yoldan, yolların en karanlığından gelen şeydir.

Bizim dediğimiz şey, bizde olduğu bahanesiyle her şeyi göze alan, bizimle her istediğini yapan birisine bağlıdır.


Klasisizm, romantizm, realizm, hümanizm gibi sözlerle ciddî olarak düşünmek mümkün değildir. Şişeler üstündeki etiketlerle insan ne sarhoş olur, ne de susuzluğunu giderir.


“Beni sev” demeyin her zaman, bir şeye yaramaz bu. Ama Tanrı öyle diyor.


BİLGELİKLER

Bir bilgelik aşktan kaçar
Hayvan nasıl ateşten kaçarsa
Yutulmaktan korkar
Yanmaktan korkar

Bir bilgelik aşkı arar
Ve düşünen yaratık gibi
Kaçmaz, üfler ateşi
Onunla güçlenir, eritir demiri

Aşkın güçleri ona geçer böylece


Kimi insanların bizi çok kötü bilmeleri hoşumuza gitmeli. Çünkü yamru yumru bir aynada çirkin görünmek iyi bir şeydir.


Bütün düşmanlarımız ölümlüdür.


BENZEŞME

Meleklerin en güzeli Tanrılarla eşit
……………………………….olmak istedi.
İnsanlar Tanrılara benzemek
……………………………istediler.
Tanrı insan kılığına girdi.
Tanrı insanlara, küçük çocuklara
……………..benzemelerini öğütler.
Böylece, kimse benzeşmeden
……………………..kurtulamıyor.


Erdemlilerde kötülük iyiliğin tuzu biberidir. Erdemsizlerde ise tam tersi.


Umut yaşatır ama gergin ip üstünde.


“Derdini kâğıda dökmek” tuhaf bir heves. birçok kitabın kaynağı, hem de en kötülerinin.


Düşünenlerin değeri, istediklerine göredir.
Neyi istiyorsam, değerim odur.


Hiç bir şeye benzemeyen yoktur.


En aydınlık düşüncelerimiz, karanlık bir çabanın kızlarıdır.


Dâhi insan bana biraz dehasından verendir.


Her tartışmada insanın savunduğu bir tez değil, kendisidir.


Ressam gördüğünü değil, görülecek olanı yapmalı.


Bir şef, başkalarına ihtiyacı olan insandır.


Bir devlet, yaşayan ve kendine karşı çıkanı ne kadar koruyabiliyorsa, o kadar güçlüdür.


Tanrı her şeyi hiçten yarattı. Ama hiç, kendini belli ediyor.


Bütün dünya bir tohuma soluk verir ve bir ağaç yapar ondan.


Yaşamak istiyorsan, ölmek de istiyorsun demektir. Yoksa yaşamanın ne olduğunu kavramıyorsundur.


Herkes bir başkasından bir şeyi saklar ve herkes kendinden bir şeyi saklar.
Demek ki, içtenliğin iki yamacı var.

Paul Valéry, Bugünkü Dünyaya [Dünyamıza] Bakış, çev. Sabahattin Eyuboğlu & Vedat Günyol, Çan Yayınları, 1972, s. 75-8.
Not: Çeviriye kaynak metinler: Regard Sur Le Monde Actuel (1931), Mélanges (1931), Mauvaises Pensées et Autres (1942)