/çağrı-sinci

Pazartesi Sendromu | Mutsuz | feat. İndigo | 2013

Lobotomi | Lobotomi | 2017

Mesele | Başkası | feat. K”st | 2025

Göğe bakmak için | Berhava | feat. Saian | 2019

Ölmezsen Kaybetmezsin | Terbiye | feat. Dj Suppa, Eypio | 2020

Tuhaf Hikaye | Zaman Sinekleri | feat. Farazi | 2023

Hep Biz Öldük – Groovypedia Live | Hep Biz Öldük (Groovypedia Live) | 2020

Sokakların Manevi Çocukları | Çığlık | 2019

Beni Kendimden Koru | Beni Kendimden Koru | 2018

İki Yaka | Zaman Sinekleri | feat. Afel, Farazi | 2023

Daha Neler | Kayıp Şarkılar | 2020

Heykelin Kesik Bacakları | Heykelin Kesik Bacakları | feat. Kayra | 2025

Korkçak Bişey Yok | Modern Zamanlar | feat. Gazapizm | 2016

Yanlış Zaman Yanlış Yer | Yeraltı Sakinleri | feat. Ados, Gazapizm | 2014

Kartopu | Çığlık | feat. Aysu Çöğür | 2019

Plasebo | Zaman Sinekleri | feat. Farazi | 2023

/gazapizm

Intro | Yeraltı Edebiyatı

Bir Gün Her Şey | Bir Gün Her Şey

Yaşatmadın Dünya | DÖNMEK İÇİN EVE

Gece Sabahın | Bir Gün Her Şey

Efkar | HİZA | feat. Deniz Sungur

Zanı | Bir Gün Her Şey | feat. Cash Flow, Boykot, ZEZE

Yeraltı Edebiyatı | Yeraltı Edebiyatı

Hadi Len! | DÖNMEK İÇİN EVE

Memleketsiz | Bir Gün Her Şey

Dayan | HİZA

Ölüler Dirilerden Çalacak | Ölüler Dirilerden Çalacak

Yol | HİZA

Yine Edemedik Dans | Yine Edemedik Dans

Kaç İstersen | Kaç İstersen | feat. Deniz Sungur, Narkoz, Çağrı Sinci

Dünya Bu | Dünya Bu

Pisliğin Üstüne Basmışlar | HİZA

İsminizi İstiyorlar | Bir Gün Her Şey

Bu Rüya Benim | HİZA

Sanki Bir Halkın | Yeraltı Edebiyatı

Kalbim Çukurda | Kalbim Çukurda | feat. Cem Adrian

josephine nerede

aybik ile beraber yazdık, bir sen bir ben, adımladık.


Sırtını yasladığı cam kırıldığında ne kadar uzun sürdüğünden yıllar sonra dönüp baktığında bile emin olamadığı bir çığlık duymuştu. İlk önce çığlığı başkasının sandı; ama şaşkınlık anı geçip sırtındaki acıyı hissetmeye başladığında çığlığın kendisine ait olduğunu anladı. Kaşmir kazaklar, kadife pantolonlar ve rugan ayakkabılar giymiş vitrin mankenlerinin arasında kaşı açılmış, elleri kesiklerle yattıktan bir süre sonra gözünü açtığında polis sordu: ‘Josephine nerede?’ Önce aynı çığlığını tanıyamadığı gibi adını da hatırlayamadı Josephine. Polisten kurtulmak için onu en son öğleden sonra Reeperbahnstraße’de çalıştığı süpermarkette gördüğünü söyledi ve hastahaneye naklini istedi. Polis ona inanmadığını belirten bir ifadeyle Josephine ile olan ilişkisine dair sorular yöneltti. Neden sonra Berlin’de devrimcilerin kaldığı bir işgal evinde üzerinde turuncu kazağı, yanı başında kremleriyle yine aynı ses tonuyla uyandığında, ‘ben neredeyim’ diye bağırdığında, artık yeni bir hayata başladığını düşünmüştü, diye hatırlıyorum. Belli ki yeni bir hayata başlayamamıştı; ama bana öyle geliyor ki artık nerede olduğunu ve oraya nereden geldiğini ve başına bu belanın geldiği yer olan rote flora’da, bir başka işgal evinde açıldığını hatırlıyordu. Tanıdığım diğer tüm solculardan başkaydı Josephine, potinlerini giydiği, onlarla Spree kıyısında çıktığımız uzun yürüyüşlerde anlattıklarını düşündüğümde, Avrupa’da bir işgal evinden diğerine bir hicret yolu olarak geçen ömrünün biz zavallı sırrını kaybetmiş ruhlara bir şeyler fısıldadığını düşündüm bu güne kadar. Ve Josephine artık yerleşik bir hayata geçmeye karar vermiş olacaktı ki polisten zekice bir hamleyle kurtulup patlak kaşına bakan insanlara aldırış etmeden hamburg hbf’ta sonu rote insel’de bitecek bir yolculuğa başladı.